Salgınla mücadele eve sığmaz! Gençlik görev başına!
Koronavirüs tehdidi gün geçtikçe büyüyor. Şimdiden dünya genelinde binlerce insanın canına mal olan salgın Türkiye’de de hızla yayılıyor. Eldeki verilere göre virüsün gençlik üzerindeki etkileri düşük seyrediyor, ileri yaştakiler ve kronik hastalığı bulunanlar ise risk grubunda. Gençlere mümkün olduğu kadar evlerde kalma çağrısı yapılıyor fakat memlekette binlerce genç emekçi çalıştırılmak üzere zorla dışarda tutuluyor. Normal zamanda eğitimlerinin yanı sıra geçinmek için türlü işlere koşturan binlerce öğrenci ise okulların kapanmasının ardından işlerinden de oldular. Şimdi evdeler ama televizyonlarda koronaya karşı beslenme önerileri yapılırken makarna haşlıyorlar.
Halkın sağlığını telkin değil, seferberlik kurtarır!
Günlerdir ülkenin neredeyse tek gündemi Koronavirüs salgını. Milyonları etkileme tehlikesi olan bir salgın ile karşı karşıyayız. Referans hastanelerinden sağlık ekipmanlarının yetersizliği ile ilgili yardım çağrıları geliyor. Hükümetin ekonomik paketler, kolonya ikramı ve telkinler dışında hiçbir şey söylemeyen açıklamaları halkı ikna etmiyor ancak ana akım medya hâlâ gerçekleri anlatmaktansa ya iktidarı övmeye yer arıyor ya da “evde kalma tavsiyeleri” ile meşgul oluyor. Artık masal anlatmayı bırakın. Milyonlarca hatta milyarlarca lira ciroya sahip tekstil fabrikaları kârları için çalışmaya devam ederken meslek liseliler okullarında maske üretiyor. Peki hükümet ne yapıyor? Pazardan elle meyve seçilmesini yasaklayarak, kolonya dağıtarak halkın can güvenliğini sağlayabileceğini zannediyor! Salgını durdurmak gıda maddelerinin, sağlık araçlarının üretimi ve dağıtımı için bütün kaynakların kamulaştırılması ve seferber edilmesi ile mümkündür. Ancak derdi sağlık değil kârlılık olan patronlar ve patronları korumak için emekçi halkın can güvenliğini hiçe sayan istibdad rejimi salgınla mücadelede halkın önünde engel olmaya devam ediyor!
Meslek odaları ve üniversiteler göreve!
Salgına karşı mücadelede sağlık ekipmanlarının üretimi ve dağıtımı son derece önemli. Yoğun bakım gerektiren durumlarda kullanılması gereken solunum cihazlarının sayısı, öngörülen yoğun bakım ihtiyacının çok altında. Solunum cihazlarından sağlık çalışanlarını koruyabilmek ve virüsün yayılmasını önlemek için eldiven, maske, tulum gibi koruyucu ekipmanlara, hastanın ateşini ölçen robotlardan hızlı tanı kitlerine kadar gerekli bütün araçlar üretilmelidir. Bunu yapabilmek ancak bir seferberliğin ürünü olabilir. Meslek odaları ve üniversite kürsüleri bu cihazların üretimi için derhâl kolları sıvamalı, kamusal üretim ihtiyaçlarını planlamalıdır. Solunum cihazlarını, otomobil fabrikalarının bantlarında üretmenin mümkün olduğu biliniyor. Ancak bu üretim, cihazlarda kullanılan ara parçaların üretimi ve tedariği ile gerçekleşebilir. Türkiye’de hâlihazırda solunum cihazı üreten bir şirket bulunmaktadır. Biosys adlı bu şirket derhâl kamulaştırılmalı ve solunum cihazı üretimine dair sahip olduğu teknik bilgiler derhâl açıklanmalıdır. Üniversiteler içerisinde bulunan Ar-Ge merkezleri, teknokentler ve laboratuvarlar, sağlık ekipmanlarının tasarımı ve üretimi için seferber edilmelidir. Gerek solunum cihazı gerek hızlı tanı kitleri gibi virüsle mücadelede kritik olan başka cihazların üretimi için gerekli araştırma, geliştirme ve tasarım çalışmaları buralarda yapılabilir. Ciddi bir seferberlikle üç boyutlu yazıcılar bu cihazlar için ara parça dahi üretebilir. Bu cihazları üretecek fabrikaların içerisinde sterilizasyonun sağlanması, ara parçaların üretimi ve tedariği ayrı bir planlama konusudur. Fabrikaların kamulaştırılmasıyla teknik olarak mümkün ve halk sağlığı için son derece önemli olan bütün bu planların hayata geçirilmesi için meslek odaları ve üniversite kürsüleri, emekçi halka destek olmalıdır. Meslek odaları ve üniversite kürsüleri bütün enerjisini ve bilgisini sağlık ihtiyaçlarının bedelsiz karşılanması için seferber etmelidir. Gerek sağlık araçlarının üretimi gerek virüsün biyolojik olarak incelenmesi şirketlerin ya da istibdad rejiminin eline bırakılamaz! Bilimi emekçi halk için üreten bağımsız bir odak derhâl oluşturulmalı ve halka gerçekleri anlatmak için örgütlenmelidir.
Geleceğimiz ve emekçi halkın sağlığı için gençlik bir adım öne!
Biz Devrimci İşçi Partili Öğrenciler olarak, Koronavirüs salgını karşısında emekçi halkın sağlığı için ne gerekiyorsa var gücümüzle yapmaya hazırız. Halkın sağlığını maliyet kalemi gören patronlara karşı emekçi halka kalkan olacağız. Biz gençler omuzlarımızdaki görevin farkındayız; emekçi halk için üretmeye, elimizi taşın altına koymaya hazırız! Tüm gençliği bu krizde virüse karşı ön saflarda yer alan emekçilerin, sağlıkçıların yanında yerini almaya çağırıyoruz!