Kıdem tazminatına saldırının yeni adı: Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi
4 Kasım günü Resmi Gazete’de “2020 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı” yayımlandı. Programda kıdem tazminatının adı geçmiyor ama hedefler arasında yer alan “Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi” doğrudan doğruya kıdem tazminatını hedef alıyor.
Eski saldırı yeni isim
Kıdem tazminatını fona devretmek ve tamamen ortadan kaldırmak için geçmişte birçok kez hamle yapıldı. Fakat iktidarların her hamlesine karşı işçiler “kırmızı çizgimizdir” diyerek ve genel grev sebebi ilan ederek iktidara geri adım attırdı. AKP iktidarı işçilerin tepkisini azaltmak için özellikle son 2-3 yıldır bu saldırısına farkla isimler bulmaya çalışıyor. Türlü türlü sistemleri devreye sokarak da adım adım bu saldırının altyapısını hazırlamaya çalışıyor.
Bunun için öncelikle Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) hayata geçirildi. Bizim Bireysel Emeklilik Soygunu olarak adlandırdığımız bu sistemi önce “gönüllü” olarak emekçilerin hayatına soktular, sonra da “otomatik” adı altında zorla emekçileri sisteme dâhil ettiler. Ardından da adına “ikinci emeklilik” süsünü eklediler. Ancak emekçilerin büyük çoğunluğu kayba uğrayacaklarını gördü. Sisteme dâhil edilir edilmez cayma hakkını kullanıp sistemden ayrıldı. Her türlü sahtekarlığa rağmen iktidar ve patronlar istediklerini bulamayınca şimdi de BES’i tamamen zorunlu hale getirip, kıdem tazminatı fonu ile entegre etmeyi planlıyorlar. Yani mesele dönüp dolaşıp kıdem tazminatının kaldırılmasına ve fona devredilmesine varıyor.
Hem hak gaspı hem halktan sermayeye kaynak aktarımı
Açıklanan programda sisteme dair bütün detaylar yer almıyor. Ancak emekçilerin fona yönelik tepkisini hafifletmek için birkaç düzenleme yapılacağından söz ediliyor. Mevcut durumda BES’te biriken parayı ve göstermelik devlet katkısının tamamını kullanabilmek belirli şartlara bağlı. Öncelikle 56 yaşını doldurmuş olmak ve sistemde en az 10 yıl kesintisiz kalmış olmak gerekiyor. BES’te yapılacak bir değişikle evlilik, mülk edinme vb. hallerde fondaki birikimlerin bir kısmını kullanma imkânı getirileceğine yer verilmiş. Ancak tabi ki, sistemden tamamen çıkmamak şartıyla ve birikimin sadece bir kısmını!
Sistemi cazip göstermek için öne çıkarılan bir diğer konu ise devlet katkısı. Fakat devlet katkısına hak kazanmak sisteme girince değil, 56 yaş ve 10 yıl kesintisiz sistemde kalma şartı yerine getirildiğinde söz konusudur. Yani geleceğe havale edilmiş “hayali” bir katkıdan başka bir şey değildir.
Programda bahsedilen sistemi 3 maddede özetlemek mümkün: Birincisi, kıdem tazminatını fona devredip BES’le birleştirip ortadan kaldırmak, ikincisi kamusal emekliliği tasfiye etmek ve üçüncü olarak da patronların kriz döneminde ihtiyaç duyduğu kaynağı yaratmak.
Kırmızı çizgi genel grevle savunulur
Adı ister “bireysel”, ister “ikinci”, isterse “tamamlayıcı” olsun fark etmez, burada amaç emeklilik adı altında herkesi kapsayan bir fon oluşturup kıdem tazminatını bu fonla birleştirip ortadan kaldırmaktır. İşte tamamlayıcı emeklilik sistemi dedikleri şey bu saldırının güncel adıdır. Bu yüzden kıdem tazminatının kaldırılmasına karşı işçi sınıfında uyanan tepki ve sendikalardaki duyarlılık “tamamlayıcı emeklilik sistemi”ne karşı da korunmalıdır. Tamamlayıcı emeklilik sisteminin iç yüzü tüm işçi sınıfı ve emekçi halk nezdinde teşhir edilmelidir. Kıdem tazminatı hakkı kırmızı çizgimizdir. “Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi” bu çizginin aşılmasıdır. Genel grev sebebidir. Cevabı da hak ettiği şekilde verilmelidir.