Erdoğan’la dolar düşmez, faiz inmez, cari açık küçülmez
Dolar rekor üstüne rekor kırarken Tayyip Erdoğan’dan bir açıklama geldi: “Kur üzerinden saldırıyı tersine çevirecek projemiz var.” Bu açıklamanın ardından ne mi oldu? Saatler içinde dolar tarihi rekorunu kırdı. Dolar 4,33’ü gördü. Ortada proje de bir projenin olduğuna inanan da yok. O yüzden kimse Erdoğan’ı ciddiye almadı.
Erdoğan’ın uluslararası sermayeye sunduğu tek gerçekçi proje işçi sınıfını daha fazla ezmek, kemer sıktırmak ve grev yasaklarıyla işçilerin hakkını aramasını engellemek. Halkı sakinleştirmek için her seferinde bu artışlar “yurtdışı kaynaklı”, “konjonktürel” gibi laflar söyleniyor. Bu sözlerin halk için bir anlamı yok. Çünkü zaten Türkiye ekonomisi dünya pazarına sınırsızca bağlanmış durumda ve bu doğal bir durum değil. Özal’dan Çiller’e Ecevit-Bahçeli hükümetinden Erdoğan’a kadar uzanan iktidarların liberal politikalarının bir sonucu.
Ayrıca 2008 krizinin ardından ABD ve AB para basarak hem kendi piyasalarını hem de dünyayı paraya boğdu. O zaman “yurtdışı kaynaklı” durum Erdoğan’ın işine yarıyordu. Parayı yüksek faizle Türkiye’ye çekip ekonomiyi şişirdiler. Döviz ucuzladı. Ekonomi büyüdü ama aynı zamanda borç batağına sürüklendi. Bunu hükümetin başarısı gibi sundular halbuki bu durum da “yurtdışı kaynaklı” idi. Sadece Türkiye değil benzer konumda olan Brezilya, Güney Afrika, Hindistan, Çin ve Rusya da bu dönemde yüksek büyüme oranları yakaladı. Şimdi dünyada durum tersine dönüyor. Para bu ülkelerden büyük kapitalist merkezlere, özellikle ABD’ye doğru çekiliyor.
Erdoğan’ın serbest piyasaya iman eden ekonomi yönetiminin yapacak bir şeyi yok. Ne yapsalar faiz de düşmüyor, cari açık da küçülmüyor. Dolar yükseldikçe Türk mallarının dünya piyasasında ucuzlaması ve ihracatın artması beklenir. Halbuki ihracat artışından daha fazla ithalat artıyor. Çünkü Türkiye’de üretim tamamen ithalata bağımlı. Dışardan ithal edilen ara malların montajını yapıp geriye satıyoruz. Hâl böyle olunca da cari açık (ülkeye giren yabancı paradan daha fazlasının ülke dışına çıkması) küçülmüyor büyüyor.
Bu gidişatı tersine çevirecek bir projeleri yok. Çünkü serbest piyasaya iman ediyorlar. Özelleştirmelerle devleti ekonomide sıfırladılar. Yıllarca Türkiye’yi yabancı sermaye için cennete işçi sınıfı için cehenneme çevirdiler. Çünkü tepeden tırnağa kapitalistler. Bu yüzden doları da düşüremez, faizi de indiremez, cari açığı da küçültemezler. Ve yine bu yüzden tek düşünebildikleri, faturayı işçi ve emekçiye kesip sermayeyi kurtarmak.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Mayıs 2014 tarihli 104. sayısında yayınlanmıştır.