İşçiler kıdem tazminatı ve esnek çalışmada kırmızı çizgiyi geçirmedi!
AKP iktidarının istihdam paketi adı altında meclise getirdiği torba yasadan esnek çalışmayı dayatan, kıdem ve ihbar tazminatını gasp eden 33. ve 37. maddeler, üç konfederasyonun itirazı ve fabrikalardan yükselen tepkiler sonucunda geri çekildi. Torba yasanın mecliste görüşüldüğü sırada DİSK, İstanbul, Eskişehir, İzmir, Adana, Mersin gibi pek çok ilde eylemler yaptı. Gün içinde torba yasadan ilgili maddelerin çekildiğinin açıklanmasının ardından ise Gebze Sendikalar Birliği Gebze Kent Meydanı’nda bir eylem gerçekleştirdi. Türk-İş’e bağlı Petrol-İş ve Tek Gıda-İş, DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş ve Genel-İş, Hak-İş’e bağlı Öz Çelik-İş sendikasına üye işçilerin yer aldığı, direnişlerini sürdürmekte olan FZK Mühendislik (Öz Çelik-İş); HSK Systemair, Baldur ve Özer Elektrik (Birleşik Metal-İş) işçilerinin katıldığı bu eylemde, AKP iktidarı bir kez daha kıdem tazminatına dokunmaması için uyarıldı. Devrimci İşçi Partisi’nin de “Kıdem tazminatına dokunmak genel grev sebebidir” pankartıyla yer aldığı meydanda sık sık “dokunma kıdeme gideriz greve”; “direne direne kazanacağız”; “işgal, grev, direniş” sloganları atıldı.
Haklarımızı savunmak için örgütlenmeye devam!
Devrimci İşçi Partisi bu süreçte fabrikalarda, işçi servis duraklarında ve emekçi mahallelerinde yürüttüğü çalışmalarda kıdem tazminatının savunulması için bir genel grev çağrısı yapmıştı. Böyle bir genel greve gerek olmadan iktidarın tepki çeken maddeleri geri çekmiş olması elbette olumludur. Ancak bu asla bir rehavete neden olmamalıdır. Zira kıdem tazminatı başta olmak üzere kazanılmış haklara saldırmak, esnek çalışmayı dayatmak için AKP iktidarı uygun anı kollamaya devam edecektir. Eğer bu maddeler geri çekildiyse bu AKP’nin ve yakın müttefiki olan MHP’nin işçileri düşünmesinden değil işçilerden korkmasındandır. Öyleyse sermaye ve sermayenin partilerinin korkusunun hakkını vermeye devam etmeliyiz. Fabrikalarda, işyerlerinde, emekçi mahallelerinde sendikal ve siyasal her düzeyde örgütlenmeyi yükseltmeliyiz.
Türk-İş, DİSK ve Hak-İş’in ortak bir açıklama ile torba yasaya karşı çıkmış olmasının öneminin de bir kez daha altı çizilmeli. Bu ortak tutum büyük oranda tabandaki işçilerin isteği ve baskısıyla gerçekleşmiştir. Önümüzdeki dönemde bu ortaklığın eylemli bir birlikteliğe dönüşmesi için ayrı gayrı demeden bir birleşik işçi cephesini inşa etmek için tüm sendikaların tabanında güçlü bir baskı yaratılmalıdır. Gebze ve Bilecik gibi bölgelerde bu tür bir birlikteliğin olması önemlidir ve Türkiye çapında ihtiyaç duyulan birleşik mücadele için bir başlangıç niteliğinde görülmelidir.