Devrimci İşçi Partisi dostu Üner Eyüboğlu’nu kaybettik
İrlandalı yazar George Bernard Shaw, “20’sinde komünist olmayanın kalbi yoktur, 40’ından sonra komünist olanın ise aklı yoktur” demiş. Üner Eyüboğlu’nu tanımadığı için öyle demiş olmalı. Eyüboğlu 80’ine merdiven dayadığında komünist oldu, aklı gayet işlekti, kalbi ise zaten kalplerin en güzel cinsindendi. 2000’li yılların ortalarında, 20. yüzyıl sosyalist inşa deneyimlerinin başarısızlığı birçok insanı sosyalizmden uzaklaştırırken Üner Eyüboğlu henüz bir parti girişimi olduğu aşamada Devrimci İşçi Partisi’ne yaklaştı. İstanbul Okmeydanı büromuzda belirli aralıklarla aydın dostlarımızla düzenlediğimiz toplantılara katılmaya başladı.
Sosyalist fikirlere ve pratiğe yakınlığında hayatının son çeyrek yüzyılını paylaştığı Marksist eğitim teorisi uzmanı Fadime Gök’ün bir etkisi olduğu kolayca söylenebilir. Ama DİP’e yakın hissettiğinde dahi insan sevgisine dayanan eski hümanist dünya görüşünden izler taşımaya devam etti düşüncesi. Kırk yıllık düşünce alışkanlıkları derhal değişmez.
Bir defasında sosyalist fikirleri bu tür hümanist görüşleriyle harmanladığı bir yazı yazmış ve partiye vermişti. O yayınlansın dememişti ama yazısı imzalı olarak parti yayınında çıktı. Gazi mahallesindeki büromuzda düzenlenen bir kahvaltıya geldiğinde, onun orada bulunduğunu bilmeyen partili gençler bu yazının bizi bütünüyle temsil edemeyeceğini söyleyerek eleştirdiler. Gençlere bazen konuk yazarlarımızın olabileceği anlatıldı. Ama önemli olan Üner Eyüboğlu’nun bu vaka yaşanırken gösterdiği olgunluktu. Sert eleştiriye karşı en ufak bir kırgınlık ve kızgınlık göstermedi. Engin bir hoşgörü sahibiydi, ama insan yüreği taşıyanlara karşı. Gaddar ve tahakküm düşkünü olanlar hakkında ise bazen, nazik ve yumuşak tavırlarına alışanlara şaşırtacak, beklenmedik derecede sert hatta düşmanca sözler söylerdi.
Fadime Gök 2011’de eski TMMOB Başkanı Yavuz Önen ile birlikte HDP’nin kurucu eşbaşkanı olunca, Üner Eyüboğlu da politik hayatını o çatı altında yürüttü. Dünyanın bu bölgesindeki bütün halkların dostuydu, onların mücadelesine omuz verdi. 80 yaşından sonra seçim faaliyetlerine katıldı, Cumartesi Anneleri’nin eylemlerini kaçırmadı, Gezi halk isyanının sokak çatışmaları dâhil her yanında yer aldı. Emeklilik döneminde Yunanca öğrenip halkların kardeşliğini güçlendirmek için edebi eserler çevirdi.
Ama Devrimci İşçi Partisi’ne olan gönül bağı da devam etti. Teorik-politik dergimiz Devrimci Marksizm’in bütün sayıları başucu kitapları oldu. Dergiye aboneydi, her sayıyı merakla beklerdi. Gerçek sitesindeki yazıları da izler, indirir, okurdu.
Bernard Shaw mizahı ünlü bir tiyatro yazarıdır. Kendisi Britanya’nın “Fabian sosyalizmi” denen reformizmine taraftar olduğundan 40’ından sonra komünist olanın aklı olmadığını söylemiştir. Ama 20’sinde komünist olmayanın da kalbi, vicdanı olmadığını söylemek zorunda kalmıştır. Üner Eyüboğlu, kalbi olan insanın 80’inden sonra da vicdanının sesini dinleyebildiğini kanıtlamıştır. Bu toplumu sadece reformlarla düzeltebileceklerini sanan reformist sosyalistlere de asıl onların akılsız olduklarını kanıtlamıştır. Kendisine gelince, 86 yaşında çok ciddi bir kalp ameliyatı geçirdi. Beş yıl sonra, 91 yaşında aramızdan ayrıldı. Yüreği hâlâ insan yüreğinin en güzel cinsindendi. O yüzden de hâlâ sosyalistti.