Kürtaj devlet sırrı!
Hükümetin kürtajı yasaklama girişimi yeniden mi gündeme geliyor? Tayyip Edoğan’ın yaptığı sert kürtaj karşıtı açıklamaların ardından kürtaj hakkı yaz aylarında epeyce konuşulmuştu. Hükümet bu tartışmanın ateşini biraz düşürmüş olsa da kürtajla ilgili düzenlemeleri gündeminden kaldırmadı. Geçtiğimiz ay da kürtajla ilgili raporun Erdoğan’a sunulduğu haberleri basında yer aldı. Hükümetin bu alanda sessiz sedasız çalışmalarını sürdürmesine izin vermeden, kürtaj hakkını savunmak, bu sürecin takipçisi olmak gerekir. Çünkü Mayıs ayında Erdoğan açıklama yaptıktan sonra uygulamada kadınların karşılaştıkları zorlukların, engellerin, fiilen kürtaj yapmayı reddeden doktorların sayısındaki artış, yasal sınırlamaların getirildiği durumda kadınları nelerin beklediğinin göstergesi.
Hükümetin kürtajı yasaklama girişimi yeniden mi gündeme geliyor? Tayyip Edoğan’ın yaptığı sert kürtaj karşıtı açıklamaların ardından kürtaj hakkı yaz aylarında epeyce konuşulmuştu. Hükümet bu tartışmanın ateşini biraz düşürmüş olsa da kürtajla ilgili düzenlemeleri gündeminden kaldırmadı. Geçtiğimiz ay da kürtajla ilgili raporun Erdoğan’a sunulduğu haberleri basında yer aldı.
Rapor elbette yayınlanmadı. Basında çıkan haberlerin hemen hepsi belli bazı noktaları öne çıkarıyor. Bunlara göre yeni düzenlemede de şu an olduğu gibi yasal kürtaj süresi için 10 haftalık üst sınır korunuyor. Tecavüz ve ensest olayları için de 21 haftalık üst sınırın korunduğu ifade ediliyor. Ama aslında mevcut yasadaki üst sınır 20 hafta. Hastaneler dışında polikliniklerin de sıkı bir denetime tabi tutulması, yasal süreyi aştığı halde kürtaj yaptığı belirlenen doktorların iki yıl hapis cezasına çarptırılması sözkonusu.
Daha önce çıkan haberlerde yeni yasada kürtaj yaptırma talebiyle gelen kişilere dört günlük düşünme süresi verilmesini öngören bir maddenin olacağı ifade ediliyordu. Şimdi ise kürtaj yaptırmak isteyen kadınlara neden kürtaj yaptırmak istediklerine dair bir anket doldurtulacağı söyleniyor. Kürtaj yaptırma nedeninin bu şekilde kayıt altına alınması, kadınları vazgeçirme yönünde bir etki yaratacaktır.
Yeni düzenlemede ayrıca kürtajın zararlarının doktorlar tarafından kadınlara anlatılması da öngörülüyor. Bunun anlamı, kadınları kürtajdan vazgeçirmek için korkutmak, üzerlerinde baskı oluşturmaktır. Yapılması gereken ulaşılabilir, ücretsiz ve güvenli doğum kontrol hakkının tüm kadınlara sağlanmasıdır.
Raporda yer alan en can alıcı düzenlemelerden birisi de kadınların kürtajdan vazgeçmelerini sağlamak amacıyla bebeğin kalp atışlarının dinletilecek olması. Hamileliğin 10. haftasında bırakın bebeği, cenin haline bile gelmemiş, sinirleri oluşmamış bir embriyonun mu yoksa kadının kendi kalp atışlarının mı dinletileceği tartışmasına hiç girmiyoruz. Burada esas önemli olan kadınlar üzerinde ikna çalışmasının yanı sıra suçluluk duygusu yaratarak psikolojik baskı da kurulacak olmasıdır.
Kürtaj hakkı ile ilgili veli-vasi-eş izni, sağlık personeline görevden çekilme hakkının tanınması gibi bir dizi konuda raporda ne tür düzenlemeler yer aldığı henüz açıklanmadı. Hükümetin bu alanda sessiz sedasız çalışmalarını sürdürmesine izin vermeden, kürtaj hakkını savunmak, bu sürecin takipçisi olmak gerekir. Çünkü Mayıs ayında Erdoğan açıklama yaptıktan sonra uygulamada kadınların karşılaştıkları zorlukların, engellerin, fiilen kürtaj yapmayı reddeden doktorların sayısındaki artış, yasal sınırlamaların getirildiği durumda kadınları nelerin beklediğinin göstergesi.
Gerçek diyor ki;
● Herkese ücretsiz, ulaşılabilir, doğum kontrolü
● Her kadına ücretsiz, ulaşılabilir ve güvenli kürtaj hakkı
● Daha fazla kadın-doğum hastanesi
● Hastanelerde fiili kürtaj yasağı uygulamasına hayır!
● Kürtajda veli-vasi-eş izni koşuluna hayır!
Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Aralık 2012 tarihli 38. sayısında yayınlanmıştır.