İstibdadın keyfi uygulamalarına karşı ÇHD'li avukatların yanındayız

İzmirnewroz

19 Mart Pazar günü İzmir Gündoğdu meydanında gerçekleşen Newroz kutlamaları esnasında polis Newroz kutlamalarına katılan halka saldırarak üç kişiyi gözaltına almış ve ardından İzmir Terörle Mücadele Şubesi’ne götürmüştür. Polisin saldırgan tutumu burada avukatlara yönelik olarak da devam etmiştir.

Müvekkillerinin işlemlerini takip etmek için şubeye giden ÇHD İzmir şube yöneticileri, protokol karşılaması yapılacağı bahanesiyle içeri alınmamış, itiraz etmeleri üzerine, usulsüz bir şekilde avukatlara x-ray araması ve üst araması yapılmaya çalışılmıştır. Avukatlar x-ray ve üst aramasının yasal olmadığını açıklamaya çalışırken polis tarafından tartaklanarak kapı dışına sürüklenip dışarı çıkarılmışlardır. Avukatların bu yapılanın işkence olduğunu söyleyerek itiraz etmesi üzerine saldırgan polis “Ben işkencenin ne olduğunu iyi bilirim” diyerek istibdadın işkenceyi kapı nöbetçileri için bile normalleştirmesini itiraf etmiştir. Avukatlar baro ve savcılık ile görüştükten sonra savcılığın talimatı ile içeri girebilmiştir. Müvekkil görüşmeleri başladıktan sonra avukatları darp eden kolluk, görüşmeyi engelleyerek kimliklerine el koymaya çalışmış ve müvekkil görüşmelerini engellemek istemiştir. Avukatlara polis saldırısı ve hukuksuz uygulamalara ilişkin ÇHD İzmir Şubesi şikayette bulunmuş ve basın açıklaması ile yaşananların takipçisi olacağını, keyfi ve hukuksuz uygulamalar ile mücadele edeceğini vurgulamıştır.

Bu konuda, daha önce yapılan bir dizi hak ihlali ve baskıyla ilgili Anayasa Mahkemesi’nin avukatlar ve savunma lehine kararları mevcuttur. Polislerin, avukatların müvekkilleri ile görüşmesini engellemeye ve avukatlara x-ray ve üst araması yapmaya çalışması hukuksuz olduğu kadar gayri meşru bir politik bir saldırıdır. Polisler bu cesareti Anayasa Mahkemesi’ni her fırsatta kapatmakla tehdit eden, suç işleyen kamu görevlilerini cezasız bırakan iktidarın söylem ve eylemlerinden almaktadır. Keyfi ve baskıcı yönetim olan istibdad rejimi savunma hakkını bu şekilde gasp ederek baskı, şiddet ve yıldırı ile halkı korkutmak ve susturmak istemektedir. Bu tutuma karşı ÇHD’li avukatların tutumu savunma hakkı başta olmak üzere halkın tüm hak ve hürriyetlerini korumak üzere bir dik duruştur. Devrimcilerin ve siyasi tutsakların savunma hakkını savunmakta ısrar ettikleri için keyfi uygulamalara, işkence ve kötü muameleye maruz kalan Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi avukatların yanındayız.