Devrimcilerin hocası, Marksizmin öğrencisi: Atlen Yıldırım
Bundan üç yıl önce, 18 Nisan 2016 günü Devrimci İşçi Partisi Merkez Komitesi üyesi Atlen Yıldırım yoldaşımızı bir süredir mücadele ettiği amansız kanser hastalığı sebebiyle kaybettik. Onun hayatı, mücadelesi ise bize yol göstermeye devam ediyor.
Yoldaşımız hayatı boyunca devrimci mücadelenin içinde yer almış, düzenin karşısında bir adım dahi geri atmamış, yenik düşmemişti. Daha çocuk yaşta Deniz Gezmiş’in adının bir heyula gibi dolaştığı Anadolu topraklarında devrimcilikle tanışmıştı. Ortaokul yıllarından itibaren Deniz Gezmiş’in yolunda yürümeye başlamış, devrimci mücadelenin içinde yer almıştı. Adımını attığı bu yolda bir an olsun yorulup kenara çekilmemiş, soluklanmamış, hep ileriye yürümüştü.
Atlen yoldaş, yoldaşları, arkadaşları, çevresindeki gençler için “Atlen Hoca” idi. Öğretmenlik mesleğini yıllar önce mücadelenin ihtiyaçları doğrultusunda bırakmıştı fakat işçilere, emekçilere ve öğrencilere Marksizmi hem teorik hem de pratik olarak öğreterek başka bir şekilde devam etti. O herkesin Atlen Hocasıydı ama aynı zamanda Marksizmin de örnek bir öğrencisiydi. Kanserle mücadele ettiği günlerde dâhi Marksizmi okumaya, öğrenmeye tüm gücüyle devam etti.
Onun için büyük iş-küçük iş ayrımı yoktu. O partinin tüm faaliyetlerinde aynı şevkle yer alır, kollarını ilk sıvayan olurdu. Makam ve mevki derdi hiçbir zaman olmamıştı, tam tersine hapishanelerde, fabrikalarda, köylerde, okullarda, kışlada ve hatta kemoterapi ünitelerinde en alçak gönüllü şekilde mücadelesini sürdürdü.
Dünya devrimi kavgasında yaşayacak!
Atlen yoldaşımız hayatının geç bir evresinde, ki bundan hep bir üzüntü duyar ve geç kaldım diye hayıflanırdı, 2012 yılında açık açık devrimci Marksizmi benimsedi ve onun Türkiye'deki, kendi deyimiyle, en büyük temsilcisi olan Devrimci İşçi Partisi’ne katıldı. Geç kalmışlığını telafi etmek için “Bir değil beş Atlen olmam lazım!” demişti ve öldüğü güne dek beş Atlen gibi çabaladı.
Atlen yoldaş devrimciliğe Deniz Gezmiş’in izinden başlayarak Lenin ve Trotskiy’den beri gelen dünya devriminin en berrak kavrayışına sahip geleneğine ulaştı. Devrim ve sosyalizm uğrunda çok bedel ödedi, defalarca ölümle yüz yüze geldi. Ne ölümden korktu ne de düşünceleri uğruna bedel ödemekten çekindi. Her devrimci gibi devrim hayaliyle yaşadı ve hep "Devrimi görmeden ölmeyeceğim" dedi. Onu ayakta tutan bu idealiydi.
O, devrimi göremedi belki ama en güzel işçilikle dünya devriminin partinin inşasına katıldı. O, devrimi göremedi ama devrimi yapacak olan nice militanların yetişmesine katkı sağladı. Uğruna bir ömür adadığı sosyalist dünya devrimi için aralıksız mücadele etmek Atlen yoldaşa karşı ödevimizdir. Onunla aynı inanç ve kararlılıkla: Devrimi göreceğiz, zaferini hazırlayalım!