Roboski’den Erdoğan’a meydan okuma
Kürt halkı yıllardır çok ağır baskılara göğüs gererek mücadele ediyor. Bu seçim öncesinde bile, HDP binalarına yapılan saldırılar, linç girişimleri ve en son Diyarbakır mitinginde patlatılan bomba yıllardır benzer şekillerde Kürtlerin mücadelesini ezme politikasının bir devamıydı. Amaç bir halk hareketini tetikleyerek HDP'yi, işçi sınıfının ve Kürtlerin siyasi temsilcilerinin önüne koyulan seçim barajının altında bırakmaktı. Ancak hesapları tutmadı. Kürt halkı ve onun destek verdiği HDP, barajı yıktı, mecliste en çok milletvekiline sahip üçüncü parti oldu!
Kürt halkının mecliste bu düzeyde temsili AKP'nin geriletilmesinden öte bir anlam taşıyor. Bu ülke bir yılda iki isyan yaşadı. Biri Gezi ile başlayan halk isyanı. Diğeri ondan bir yıl sonra 6-12 Ekim Serhildanı. Bu iki isyan o zaman sokaklarda birleşmedi. Ama 7 Haziran günü seçim pusulalarında kısmen de olsa birleşti, aynı partiye, HDP'ye bastı mührünü. İstanbul'da 2011 genel seçimlerinde bağımsız adayların aldığı oy 350 bin civarında. 2015'te HDP'nin İstanbul'da aldığı oy ise 1 milyonun üzerinde. İzmir'de 2011'de iki bölgede bağımsız adayların aldığı oy toplam 80 binken, bu seçimlerde 285 bin oy ve yüzde 10,5 oy oranı ile İzmir'de de baraj yıkıldı. HDP'nin seçim politikasının ana gövdesini barış söylemimin oluşturduğunu dikkate alınca, Batı'nın iki önemli kentinde bu denli büyük bir destek kazanması, Gezi ile başlayan halk isyanının etkisinin yanında Kürt halkının da yıllardır verdiği mücadeleye en azından bir kesimin kulak vermesi anlamına geliyor. Çünkü kendisi de devletin baskısı ile tanıştı. Çünkü kendisi de en temel haklarını savunmak için sokakları, meydanları doldurduğunda karşısında polisi, gaz bombalarını, tomaları gördü. Terörist, provokatör ya da en iyi ihtimalle çapulcu damgasını yedi. Televizyonlar, gazeteler onların mücadelesini de ya göstermedi ya da karalamaya çalıştı.
Baraj yıkıldı. Ama mücadele bitmedi. Şimdi çok daha çetin mücadelelere hazırlanma zamanı. Çünkü emekçi halkın parasını çalan hırsızlar, katiller ne hesap verdi, ne de yargılandı. Ayakkabı kutularının, Soma'nın, Ermenek'in, Torunlar'ın hesabını soracağız. Berkin'in, Ethem'in, Ali İsmail'in ve diğer yitirdiğimiz canların hesabını soracağız. 28 Aralık 2011'i bu ülkenin tarihine kara bir gün olarak geçirenlerden, 34 Kürdü savaş uçaklarıyla bombalayarak katledenlerden hesap soracağız. HDP'nin Şırnak milletvekillerinden birisi Ferhat Encü. Kardeşi Serhat Encü de dahil 11 akrabasını Roboski katliamında kaybetmişti. Bugüne kadar Roboski'nin faillerinden hesap sorma mücadelesinde defalarca gözaltına alınan, hakkında soruşturmalar, davalar açılan Ferhat Encü, 7 Haziran gecesi milletvekili seçildiği belli olduktan sonra Twitter'dan Erdoğan'a sesleniyor: "Uyudun mu @RT_Erdogan Roboskî'nin hesabını sormaya geliyorum." Seçimin bir numaralı kaybedeni Erdoğan'ı 7 Haziran gecesi uyku tutmadığı kesin. Ama yetmez. Çünkü yitirdikleri canların ardından hala Roboskili ailelerin de Somalı ailelerin de geceleri uykusuz. Halk isyanı ile serhildanı birleştiren seçim zaferini emekle büyütüp Erdoğan'dan ve onun iktidarı döneminde işçilere, emekçilere, ezilenlere ve Kürtlere karşı işledikleri bütün suçların sorumlularından hesap sormadan, onları yargılamadan hiç kimseye rahat yok.