“Kadının yeri evi, işi annelik” programı
Kadın istihdamına etkisi, doğum desteği ve evliliğe teşvik yönleriyle gündeme gelen Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Programı’nın içeriği, Ocak başında başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklandı. Program 2014-2018 yıllarını kapsayan türlü hedefler öngörüyor. Hedefler dört başlık altında toplanmış:
*Aile refahının korunması ve aile kurumunun güçlendirilmesi
*Kuşaklar arası dayanışmanın güçlendirilmesi
*İş ve aile yaşamının uyumlaştırılması
*Toplam doğurganlık hızının yenilenme oranının üzerine çıkılması.
Programda “iş ve aile yaşamının uyumlaştırılması” başlıklı düzenlemeler kadın istihdamına önemli sınırlamalar getiriyor. Örneğin; çocuk sahibi olan kadının doğum izninden sonra, çocuğun ilkokula başlama yaşına kadar kısmi süreli çalışma hakkı getirilmesine yönelik bir mevzuat düzenlemesinin yapılması planlanıyor. Evet, planlanan mevzuatla belki kadınların yarı zamanlı çalışması zorunlu hale getirilmeyecek. Ancak istihdam alanında kadının bulunduğu konum dikkate alındığında, bu düzenleme kadını çalışma hayatına daha kısıtlı katılmaya mahkûm edecek.
Programla bir de doğurganlık hızının 2,07’den 2,1’e çıkarılması hedefleniyor. Davutoğlu bunu “anneye ilk altın devletten” diyerek tanıttı. Kadın, “kutsal” görevi gereği doğum yapacak ve her çocuk için çocuk sayısına göre artan oranlı olarak devletten para alacak. En az 3 çocuk dediler yetmedi, şimdi bir de onun için güya ekonomik teşvik veriyorlar.
Kadının ev eksenli çalışması zaten günden güne yaygınlaşıyordu. Kadını buna mecbur bırakan kendileri değilmiş gibi, çalışma yaşamında güvencesizliği dayatan programlarını, kadınların tercihiymiş gibi sunuyorlar. Yalnızca başlıklardan bahsedilince bile asıl niyet de asıl hedef de gayet açıktır: Kadını güvenceli çalışma koşullarından ve dolayısıyla çalışma hayatından uzaklaştırma. Davutoğlu’nun programı açıklarken, kadının çalışma hayatına aktif olarak katılmasını hedeflediklerinden bahsetmesi bu yüzden gülünçtür.
Bu program, hükümet sözcülerinin farklı söylemlerle sürekli dile getirmekten imtina etmediği “kadının yerinin ev, kariyerinin annelik” olduğu dayatmasını yasal zemine oturtacağı programdır. Kadın düşmanlığında artık son noktaya gelen AKP hükümetinin bu 4 yıllık süreçte hedeflediği, kadını çalışma hayatından günbegün uzaklaştırıp eve hapsetmektir.
AKP hükümeti, daha önce de “Kadın İstihdam Paketi” adıyla gündeme getirdiği hedeflerinden, kadın düşmanlığından, erkek egemen zihniyetinden vazgeçmeyecek. Varsın onlar vazgeçmesin; biz kadınlar da mücadeleden vazgeçmeyeceğiz! Güvenceli iş, hak ettiğimiz ücret, tam zamanlı istihdam taleplerimizi dile getirmekten geri durmayacağız! Kadınların erkeklerden aşağı, yetersiz olduğunu varsayan fikirlerin ve kadın düşmanlığının kökünü kazıyana kadar mücadeleye devam edeceğiz!
Bu yazı, Gerçek gazetesinin Şubat 2015 tarihli 64. sayısında yayınlanmıştır.